Amaç
Peripartum dilate kardiyomyopati, mortalitesi yüksek, ciddi bir kalp yetmezliği tablosudur. İnsidansı 1/15000’dir. Otoimmun nedene bağlı geliştiği düşünülse de etiyolojisi net değildir. Bu sunumda kliniğimizde gebelik takipleri yapılmış, herhangi bir kardiyak şikayeti veya bulgusu olmayan ancak peripartum dönemde dilate kardiyomyopati gelişen bir olgunun gündeme getirilerek tartışılması amaçlanmıştır.
Olgu
32 yaşında, ilk gebeliği olan ve gebelik boyunca takiplerinde herhangi bir problem izlenmeyen hastamız 38. gebelik haftasında gece gelişen ani dispne ve taşikardi nedeniyle acil servise başvurdu. Fizik muayenesinde; TA 120/70 mm Hg, nabız 156/dakika, solunum sesleri bilateral akciğer alt zonlarda azalmış, siyanotik, pozisyonel dispne ve ajitasyonu mevcuttu. Oksijen saturasyonu %90 olarak saptandı. Acilen ameliyathaneye alınarak genel anestezi altında sezaryen ile 3000 gr 7/9 APGAR’lı tek canlı kız bebek doğurtuldu. Hastanın operasyon sırasında bakılan arteryel kan gazları metabolik asidoz ile uyumlu olup pH 6,1 idi. Hasta postoperatif dönemde entübe olarak koroner yoğun bakımda takip edilerek yapılan EKO sonucunda EF %30, dekompanse kardiak yetmezlik ve peripartum dilate kardiyomiyopati teşhisi konuldu. İki gün sonra solunumu rahatlayan, taşikardisi düzelen ve ekstübe olan hastanın tedavisi düzenelenerek taburcu edildi.
Tartışma
Peripartum dilate kardiyomiyopati, gebeliğin son bir ayı ile postpartum 5. aylar arasında azalmış EF ile seyreden sol ventrikül yetmezliği şeklinde karşımıza çıkar. Kalp yetmezliğine sebep olan diğer tüm etiyolojilerin dışlanması ve son 1 ay içerisinde hastada herhangi bir kalp rahatsızlığı olmaması ile tanı konulur. Multidisipliner yaklaşımla hastalara erken dönemde tanı konularak hızla müdahale edilmesi son derece önemlidir. Peripartum dilate kardiyomiyopati %2 oranında mortal seyredebilir. Postpartum tromboemboli riski açısından da hasta yakın izlenmelidir.
Keywords
Gebelikte kalp hastalığı, kalp yetmezliği, peripartum dilate kardiyomyopati